Üzüm(Vitis) yeryüzünde kültürü yapilan en eski meyve türlerinden
birisidir. Tarihçesi M.Ö. 5000 yılına kadar dayanır. Anavatanı
Anadolu'yu da içine alan küçük Asya, Kafkasya'yı da kapsayan
bölgedir. Diğer meyvelerle kıyaslandığında en fazla çeşide sahip
olan türlerden biri olan üzümün 15.000'in üzerinde üzüm
çesidi bulunduğu tahmin edilmektedir. Anavatanı Anadolu olan
çesitler 1200'ün üzerindedir. Bu çesitlerden oluşturulmuş Milli
Koleksiyon Bağı Tekirdağ Bağcılık Araştırma Enstitüsünde
bulunmaktadır. Bunların 50-60 kadarının ekonomik üretimi
yapılmaktadır.
Üzüm, 3.000'den fazla renk ve tadıyla taze ve kuru olarak
yiyebileceğimiz en yaygın ve sevilen meyvelerden biri olma
özelliğini taşıyor.
Üzümün; anti-oksidan, anti-aging, kan yapımına yardımcı ve
kanserden koruyucu etkileri bilinmektedir. Siyah üzüm
kabuğunda bulunan 'Resveratrol maddesi, anti-kanserojen ve
anti-oksidan olma özelliklerini taşımakta ve beyin hucrelerini
korumaktadır. Üzümün çekirdeğindeki diğer bir madde olan
'Quersetin' ise kan yapımına yardımcı olmaktadır. Bu yolla
damarların sağlığını da olumlu yönde etkilemektedir.
Üzümün güçlü anti-oksidan özelligi, E vitamininden 50, C
vitamininden ise 30 kat daha fazladır. Üzüm sırasında; su(%70-80),
karbonhidratlar(%15-25), organik asitler(%0.3-1.5), tanenler
(%0.01-0.10), azotulu bileşikler(%0.03-0.17), mineral bileşikler
(%0.3-0.5)bulunmaktadır.
(Wikipedia)